20 YILLIK BİR VEFANIN HİKÂYESİDİR PETLİNE’LA BENİM HİKÂYEM…

Babam, istasyonumuzun olduğu Yeşil Mahalle’nin çok sevilen 12 yıllık muhtarıydı. İstasyonu açmak için sağ olsun çok destek oldu, tüm birikimini bizim için harcadı. İstasyonumuz için Petline’la anlaşma yaptık ve istasyonumuzun inşasını tamamladık. İstasyonun her şeyi tamamlandı, açılış yapacağız fakat yakıt alacak tek kuruş paramız kalmadı. Babam çok samimi olarak “Oğlum bu kadar param var bunları istasyon kurulumu için harcadık. Şimdi biraz bekleyeceğiz.” dedi. Beklemek istemedim artık bir an önce işe başlamak istiyordum. Ne yapacağız bilemedim. Ben de Petline yetkilileriyle iletişim kurdum, onlar da ellerinden geldiğince yardımcı olmaya çalıştılar ama alışık değilim. Daha önce karşılaştığım bir durum değil. Utandım, param yok yakıt alamıyorum diyemedim, nasıl istenir bilmiyorum ki. Çaresiz kaldım.

En sonunda Petline’ın kurucu ortağı, Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Ali Armağan ile görüştüm. Tabi Ali Bey’le iletişim kurmak kolay değil ben de Ali Bey’le görüşmek için küçük bir oyun çevirdim. Aradım Petline Genel Merkezi ve birazda şiveli konuşarak, “Ben Ali Bey’in memleketlisiyim, yakınıyım ve Ali Bey’le görüşmek istiyorum.” dedim. Ali Bey de görüşmeyi kabul etmiş ve telefonumu Ali Bey’in telefonuna bağladılar. Ali Bey telefonu açar açmaz çevirdiğim oyunu söyledim, “Ali Bey, sizinle görüşmek için bir oyun çevirdim, kusuruma bakmayın!” dedim ve kendimi tanıttım. Bu itirafın ardından elbette çekindim çünkü nasıl tepki alacağımı bilmiyorum! Ali Bey gayet hoş karşıladı beni ve “Ne kusuru, söyle kardeşim ne istiyorsun derdin, tasan nedir?” diye sordu. Ali Bey’in bu sıcak tavrı beni çok etkiledi ve o gün Petline’la anlaşma yaparak ne denli doğru bir karar verdiğimi bir kez daha anladım. Ali Bey’le konuşuyorum ama hala söyleyemiyorum, dilim varmıyor bilmiyorum ki nasıl istenir. Gerçi Ali Bey çok halden anlayan biri hemen anladı durumumu ‘’Sen yolla tankerini iki tanker mal göndereceğim sana ilkini bir ay sonra ikinci tankerin ücretini de iki ay sonra verirsin kendini hiç sıkma, kazandıkça ödersin.’’ dedi. Hem çok mutlu oldum hem de hâlâ çok telaşlıyım. Elim ayağıma dolaştı, “Param yok ki tanker alayım… Tankerim de yok aslında!” demeye utandım.

Ardından şimdilerde emekli olan Petline Genel Merkez’de çalışan Ömer Bey’e durumu izah ettim. Bana tankerim olmadığı için nakliyeyle iki tankerlik malı hemen gönderdiler. Petline’a 20 yıllık bir vefa… Ben ilk günden öğrendim; Petline sadece bir dağıtım firması değil, gerçek bir ailedir.

Sözleme bitiş zamanı diğer akaryakıt firmaları benimle görüşmeye geliyor, biz misafirperver insanlarız geleni hoş karşılamak adettir. Gelirler anlatırlar, biz de nazikçe dinleriz ama her zaman onlara asla Petline’dan başka bir firma ile çalışmak istemediğimi söylerim. Petline’a o kadar bağlıyım ki başka bir firmayla yaptığım bu mecburi görüşmeler bile bana ihanet gibi geliyor, huzursuz oluyorum.